Türkiye Yüzyılı Teşvik Sistemi: Yeni Dönemin İlk Verileri, Sessiz Sinyaller ve Stratejik Yorumlar

Hibe

Türkiye Yüzyılı Teşvik Sistemi: Yeni Dönemin İlk Verileri, Sessiz Sinyaller ve Stratejik Yorumlar

Türkiye Yüzyılı Teşvik Sistemi: Yeni Dönemin İlk Verileri, Sessiz Sinyaller ve Stratejik Yorumlar

Türkiye’nin kalkınma politikalarında yeni bir sayfa açan teşvik sistemi, 30 Mayıs 2025 itibarıyla yürürlüğe girdi. Türkiye Yüzyılı Kalkınma Hamlesi ve Sektörel Teşvik Sistemi olmak üzere iki ana başlık altında şekillenen bu yapı, yatırım kararlarını yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda stratejik ve bölgesel kalkınma hedefleriyle uyumlu hale getirmeyi amaçlıyor. Bu yazıda, sistemin ilk üç ayına dair veriler stratejik bir perspektifle analiz edilmekte; yatırımcılar, yerel aktörler ve politika yapıcılar için yol gösterici bir çerçeve sunulmaktadır.


1. Yeni Sistem: Yapısal Yenilikler ve Beklentiler

Yeni teşvik sistemi iki ana sütun üzerine kurulu:

• Türkiye Yüzyılı Kalkınma Hamlesi• Teknoloji Hamlesi Programı
• Yerel Kalkınma Hamlesi Programı
• Stratejik Hamle Programı

• Sektörel Teşvik Sistemi• Belirli sektörlerde odaklı destek mekanizmaları
• Yatırım türüne göre farklılaştırılmış teşvik kalemleri


Bu yapı, yatırımcıların karar alma süreçlerini daha hedefli ve uzun vadeli hale getirmeyi hedefliyor. Ancak sistemin uygulanabilirliği, açıklık düzeyi ve yatırımcıya sunduğu rehberlik henüz istenen seviyeye ulaşmış değil.


2. İlk Üç Ayın Verileri: Yatırım İştahı Zayıf Kaldı

Yeni sistemin ilk üç ayında:

• 804 teşvik belgesi düzenlendi
• 110 milyar 459 milyon TL sabit yatırım öngörüldü
• 17.184 kişilik istihdam hedeflendi


Geçen yılın aynı döneminde ise:

• 2.761 teşvik belgesi
• 233 milyar 177 milyon TL sabit yatırım


Bu karşılaştırma, belge sayısında %61, yatırım tutarında %52’lik bir düşüşe işaret ediyor. Bu veriler, yatırımcıların yeni sisteme temkinli yaklaştığını ve uygulama sürecinde daha fazla netlik aradığını gösteriyor.


3. Yerel Kalkınma Hamlesi: Sessiz Bekleyiş

Her ilde 4 sektör için yatırım çağrısı yapılan Yerel Kalkınma Hamlesi programı, 1 Ağustos–30 Eylül arasında başvuru aldı. Her bir yatırım için 240 milyon TL’ye kadar destek öngörülüyor. Ancak başvuru sonuçları henüz açıklanmadı.

Bu sessizlik, yerel yatırımcılar için belirsizlik yaratıyor. Bölgesel kalkınma hedeflerinin netleşmesi ve il bazlı stratejik yönlendirmelerin kamuoyuyla paylaşılması, yatırımcı güveni açısından kritik önem taşıyor.


4. Yabancı Yatırımcıların Sessizliği: Güven mi, Bilgi mi Eksik?

Haziran ayında yabancı yatırımcılardan hiç başvuru alınmadı. Temmuz’da ise yalnızca 10 yabancı yatırımcı belge aldı. Bu durum, sistemin uluslararası yatırımcılar nezdinde yeterince tanıtılmadığını ve güven ortamının henüz oluşmadığını gösteriyor.

Yeni sistemin dışa açılımı için:

• İngilizce rehber dokümanlar
• Uluslararası yatırımcı seminerleri
• Dijital tanıtım kampanyaları


gibi araçların devreye alınması önerilmektedir.


5. Hedef ve Öncelikli Yatırımların Dağılımı

Teşvikli yatırımların dağılımı şöyle:

• 81 milyar TL hedef yatırımlar
• 29 milyar TL öncelikli yatırımlar


Bu dağılım, stratejik sektörlerin önceliklendirildiğini gösteriyor. Özellikle teknoloji, sürdürülebilirlik ve bölgesel kalkınma odaklı yatırımların teşvik sisteminde daha görünür hale gelmesi, sistemin etkinliği açısından önemlidir.


6. Stratejik Yorum: Yeni Sistem Ne Vaat Ediyor, Ne Göstermiyor?

Uygulama tebliğinin geç yayınlanması, bazı programların henüz çağrıya çıkmaması ve veri açıklamalarındaki gecikmeler, yatırımcıların karar alma süreçlerini zorlaştırıyor. Sistem, uzun vadede güçlü bir kalkınma aracı olabilir; ancak kısa vadede daha fazla şeffaflık ve rehberlik gerekiyor.

Öneriler:

• Program takvimlerinin önceden açıklanması
• Sektörel önceliklerin netleştirilmesi
• Başvuru süreçlerinin sadeleştirilmesi
• Yerel ve uluslararası yatırımcılar için rehber dokümanların hazırlanması


Bu adımlar, yatırımcı güvenini artıracak ve sistemin etkinliğini güçlendirecektir

7. Yatırımcılara ve Paydaşlara Açık Çağrı

Yeni teşvik sistemi, Türkiye’nin kalkınma vizyonunu yeniden tanımlıyor. Bu dönüşüm sürecinde yatırımcıların yanında olmak, stratejik rehberlik sunmak ve projeleri başarıya taşımak için kamu, özel sektör ve yerel aktörlerin birlikte hareket etmesi gerekiyor.

  •  Yatırım fikri olanlar için analiz ve yönlendirme
  • Yerel kalkınma fırsatlarını değerlendirmek isteyenler için bölgesel strateji desteği
  •  Teşvik başvurusu planlayanlar için süreç yönetimi ve danışmanlık

    Türkiye Yüzyılı’nın yatırım dilini birlikte yazmak, bu süreci daha kapsayıcı ve etkili hale getirecektir.

 

Bu Yazıyı Paylaş